Güneş ve cilt bakımında uzman
Cildinizi neyin mutlu ettiğini keşfedin;
Kanıtlanmış Bileşenler
Dermatolog destekli formüller, 45 yılı aşkın cilt bakım biliminden yararlanılarak hazırlanmıştır.
SATICI: ISDINCEUTICS
Tip: Serumlar
Isdinceutics Flavo-C Forte Serum 5,3 ml
SATICI: ISDINCEUTICS
Tip: Serumlar
Isdinceutics Flavo-C Serum 30 ml
SATICI: ISDINCEUTICS
Tip: Serumlar
Isdinceutics Hyaluronic Concentrate 30 ml
SATICI: ISDINCEUTICS
Tip: Serumlar
Isdinceutics Retinal Intense 50 ml
SATICI: ISDINCEUTICS
Tip: Serumlar
Isdinceutics Melaclear Advanced Serum 30 ml
Blog Yazılarımız
Hyaluronik Asit Nedir ve Nasıl Kullanılır?
Hyaluronik asit, güzellik dünyasında her yerde adından söz ettiriyor ve bunun iyi bir nedeni var. Ancak bu konuda yapılan bilimsel çalışmaları araştırmadıysanız, bu maddenin nasıl çalıştığını merak ediyor olabilirsiniz. Özellikle de bir asit nasıl nemlendirici olabilir? Endişelenmeyin, hyaluronik asidin ne olduğunu, nasıl kullanılacağını ve neden cilt bakım ürünlerinde yer aldığını sizler için özetledik. Hadi başlayalım. TEMEL BİLGİLER HYALURONİK ASİT (HA) NEDİR? Nemlendirici NE YAPAR? Bu nemlendirici madde elastikiyeti artırır, kolajen ve elastini destekler ve cilt hasarını onarmaya yardımcı olur. KİMLER KULLANIR? Hyaluronik asit tüm cilt tipleri için yeterince naziktir, ancak özellikle kuru ciltler için faydalıdır. NASIL KULLANILIR? Topikal hyaluronik asit; göz kremlerinde, serumlarda ve sabah ve akşam kullanılan nemlendiricilerde kullanılır. Kuru cilde uygulanabilir. NE İLE İYİ GİDER? C vitamini, peptitler, retinoidler, glikolik asit NE İLE KARIŞTIRILMAMALIDIR? Hyaluronik asit ciltte doğal olarak bulunur ve diğer kozmetik bileşenlerle reaksiyon göstermez. NE ÖNERİRİZ? K-Ox Eyes, Hyaluronic Concentrate, Hyaluronic Moisture Hyaluronik Asit Nedir? Hyaluronik asit, eklemlerimizde, bağ dokumuzda ve cildimizde doğal olarak bulunan bir moleküldür. Vücutta bulunduğu yere bağlı olarak farklı işlevleri vardır: • Eklemlerde: Kemikleriniz arasındaki kayganlığı sağlar ve kıkırdak hücrelerini koruyucu etkisi vardır. • Bağ dokusunda: Canlı dokuların hücrelerini destekler ve onların nemli kalmasına yardımcı olur. • Ciltte: Nemlendirici görevi görür ve cilde elastikiyet kazandırır, cildin sağlıklı görünmesini sağlar. Suyla bağlanma ve su moleküllerini tutma konusundaki doğal yeteneği sayesinde, hyaluronik asit vücudumuzun işlevlerinde, özellikle ciltte ve dokularda büyük bir rol oynar. Ve bu özelliği son zamanlarda cilt bakım ürünlerinde popüler olmasının nedenlerinden biridir. Hyaluronik Asit Cildim İçin Ne Yapabilir? Doğal bir nemlendirici olmasının yanı sıra, hyaluronik asit başka etkileyici özelliklere de sahiptir. İlk olarak, cilt onarımına yardımcı olur ve ince çizgiler ve kırışıklıklar gibi yaşlanmanın görünür belirtileriyle savaşır. Ve her ne kadar bir asit olsa da, glikolik asit gibi soyucu bileşenlerden (peeling) çok farklıdır. Bu nemlendirici asit, yüksek su tutma kapasitesiyle neredeyse cildimizde doğal bir su deposu gibi çalışır. Ayrıca cilt elastikiyetine katkıda bulunur. Ancak yaşlandıkça, ciltteki hyaluronik asit içeriği azalır. Yaşlandıkça hyaluronik asit üretiminin doğal bir düşüşü olur. Kısacası, cildiniz yıllar geçtikçe daha kuru hale gelir ve daha ince hissedilir. Topikal olarak hyaluronik asit uygulamak, cilde bu nemin bir kısmını geri kazandırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca; • Yüze hacim kazandırmaya yardımcı olur • İnce çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır • Elastikiyeti ve cildin esnekliğini artırır • Cildin doğal kolajen ve elastin seviyelerini destekler • Ciltte suyun tutulmasına yardımcı olur ve genel nem seviyesini korur Kimler Hyaluronik Asit Kullanmalı? Sadece kuru ciltliler değil, tüm cilt tipleri hyaluronik asitten faydalanabilir. Bu harika bileşen, dolgunlaştırıcı ve gençleştirici etkileriyle her cilt bakım rutini için harika bir katkı sağlar. Genelde tüm cilt tipleri, hatta hassas veya yağlı ciltler bile bu bileşeni tolere edebilir. Diğer Cilt Bakım Bileşenleriyle Nasıl Karıştırılmalı? Hyaluronik asit + Retinoidler Hyaluronik asit ve retinoidler mükemmel bir ikilidir. Hyaluronik asit, retinoidlerin kurutucu veya tahriş edici etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, retinoidleri cilt tipinize ve ihtiyaçlarınıza göre doğru şekilde kullanmayı unutmayın. Hyaluronik asit + C vitamini C vitamini ve hyaluronik asit, nazik ama etkili bir cilt bakım ikilisi oluşturur. İki bileşenin faydaları birbirini tamamlayarak gençleştirici bir etki yaratır. Hyaluronik asit nemlendirici ve dolgunlaştırıcı bir etki sağlarken, C vitamini zamanla cildi aydınlatır ve ton eşitliği sağlar. Bu rüya ikilisini Flavo-C Ultraglican’da bulabilirsiniz. Kaçınılması Gereken Karışımlar Var mı? İyi haber! Hyaluronik asit neredeyse her zaman diğer bileşenlerle iyi anlaşır. Endişe etmeniz gereken belirgin bir bileşen etkileşimi yoktur. Ancak, şüpheye düştüğünüzde, ürünü test edin. Cilt bakım ürünlerinizi cildinizin daha az hassas ve görünür bir bölgesine (örneğin boynunuzun yan tarafı veya kolunuzun iç kısmı) uygulayın ve bir reaksiyon olup olmadığını görmek için 24 saat bekleyin. Tepki olmazsa, ürünü kullanmaya hazırsınız demektir. Hyaluronik Asidi Cilt Bakım Rutininize Adım Adım Nasıl Ekleyebilirsiniz: Temiz Bir Başlangıç Yapın Derinlemesine temizlik için yağ bazlı bir temizleyici en iyi seçenektir. Yağ, fazla sebum, su geçirmez makyaj veya suya dayanıklı güneş kremi gibi ürünleri nazikçe çıkarmak için ideal bir tercihtir. Hyaluronik Asit İçeren Bir Göz Kremini Bakım Rutininize Ekleyin Temizledikten sonra nemlendirici bir göz kremi kullanın. Hyaluronik asit, sıkılaştırıcı bir etki sağlayarak nem kaybına karşı cildi korur, göz çevresini daha pürüzsüz ve canlı bir görünüme kavuşturur. Göz altı morluklarını, şişkinliği, kaz ayaklarını ve ince çizgileri hedefleyen bir krem daha da etkili olur. Yatıştırıcı Bir Hyaluronik Asit Serumu Uygulayın Sabah ve akşam olmak üzere cildinize nemlendirici bir serum sürün. Bu basit bakım rutini, cildinizin nem seviyesini artırmaya ve yenilemeye yardımcı olur. Hyaluronik asit içeren serumlar, cildin derinlemesine nemlenmesini sağlar, cilde hacim kazandırır ve ince çizgilerin görünümünü yumuşatır. Nemlendirici Bir Hyaluronik Asit İçeren Krem ile Cildinizi Sarın Hyaluronik asit içeren nemlendirici kremler, ciltteki nemi hapsederek gün boyu süren nemlendirme sağlar. Sonuç olarak, cilt pürüzsüz, nemli ve tazelenmiş görünür ve hissedilir. Son Adım, Güneş Kremi! Her gün, hava durumu ne olursa olsun, sabah cilt bakım rutininizin son adımı yüksek SPF’li, geniş spektrumlu bir güneş kremi olmalıdır. Nemlendiricinizden sonra uygulayarak cildinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyun. Sıkça Sorulan Sorular Hyaluronik Asit Güvenli mi? ‘Asit’ kelimesi sizi endişelendirmesin; hyaluronik asit, tüm cilt tipleri için güvenli kabul edilir. Vücutta doğal olarak bulunduğu için bu maddeye karşı olumsuz reaksiyonlar nadirdir. Göz Altına Hyaluronik Asit Kullanabilir miyim? Evet! Göz çevresi için özel olarak üretilmiş hyaluronik asit formülleri oldukça etkilidir. Suya bağlanma özelliği sayesinde göz çevresinde elastikiyet ve nem seviyelerini geri kazandırabilir. Ne sıklıkla kullanmalıyım? Her gün mü? Hyaluronik asidi hem sabah hem de akşam rutininize her gün ekleyebilirsiniz. Nemlendirici etkiler hızla görünse de, gençleştirici etkiler genellikle 30 gün sonra ortaya çıkar. Yeni bir cilt bakım ürünü kullanmaya başladıktan sonra en az bir ay süreyle düzenli kullanım sağlayın.
Daha fazla bilgi edinCilt Bakımında İyi Uyum Sağlayan ve Sağlamayan Bileşenler
Herkesin cildi benzersizdir ve başka türlüsünü de istemezdik zaten! Bu yüzden, sizin cildiniz de büyük olasılıkla en iyi şekilde kişiselleştirilmiş bir cilt bakım bileşenleri, formatları ve dokular karışımına yanıt verecektir. Peki, istediğiniz sonuçlar için hangi bileşenlerin birbiriyle uyumlu olduğunu nasıl bilebilirsiniz? Temel cilt bakım bileşenlerini rutininizde nasıl birleştirebilirsiniz veya ne zaman ayrı tutmalısınız? Bu konuda uzman önerilerimize göz atmak faydalı olacaktır. Hadi başlayalım. Temel Cilt Bakım Bileşeni Nedir? Temel bileşenler, bir cilt bakım ürününün başlıca faydalarını (aydınlatıcı, antioksidan ve nemlendirici) ve sonuçlarını sağlayan maddelerdir. Çoğu asit, vitamin ve antioksidan bu kategoriye girer. Diğer bileşenler ise ürünlerin formunu ve dokusunu vermeye, karışımını sağlamaya yardımcı olur. Doğru şekilde birleştirildiğinde, temel cilt bakım bileşenleri birlikte çalışarak istenen sonuçları sunar. Ancak evde karıştırırken, eşleştirirken ve ardı ardına kullanırken önce araştırma yapmak en iyisidir. Birlikte İyi Çalışan Cilt Bakım Bileşenleri: C Vitamini + Hyaluronik Asit: Dolgun ve sağlıklı bir görünüm için Bu nazik süperstarlar mükemmel bir ikili oluşturur. Bir yandan, C vitamini serbest radikallere karşı cildi korumaya yardımcı olan kanıtlanmış bir antioksidandır. Topikal olarak uygulandığında, cildi aydınlatır ve sıkılığı destekler. Öte yandan, hyaluronik asit cildin nemli kalmasına yardımcı olur. Bu dinamik ikiliden en iyi şekilde nasıl mı faydalanabilirsiniz? Onları doğru sırayla uygulayın. C vitamini genellikle serum formunda olduğundan ve daha hafif, daha akışkan bir dokuya sahip olduğundan temizlenmiş ciltte en iyi şekilde çalışır. Yani, cildinizi temizledikten ve göz kremi uyguladıktan sonra C vitamini serumunuzu uygulayın. Ardından hyaluronik asit içeren bir kremle devam edin. C Vitamini + Melatonin: Antioksidan etki için Melatoninin uykuda cildin antioksidan savunmasını artırmaya yardımcı olabileceğini biliyor muydunuz? C vitamini ile birleştirildiğinde, günlük cilt streslerine neden olan faktörlere karşı savaşmanıza yardımcı olurken cildinize parlaklık kazandırabilir. Bu güçlü antioksidanların her ikisini de içeren bir gece serumu tercih ederek, güzellik uykunuz sırasında cildinizin doğal onarım süreçlerini artırabilirsiniz. Retinal + Hyaluronik Asit: Yatıştırıcı yenilenme için Bu, cennette yapılmış bir eşleşme gibidir. Retinal, cildin doğal yenilenme sürecini hızlandırarak daha sıkı ve genç bir görünüm sağlar. Ancak, cildi kurutucu olabilir. Ne yapabilirsiniz? Retinal rutininize bol miktarda nemlendirme ekleyin. Burada devreye hyaluronik asit giriyor. Retinal + Niasinamid: Tam cilt yenilenmesi için Retinal ve niasinamid birbirine çok benzer. Retinal bir A vitamini türevi iken, niasinamid cilde iyi gelen bir B3 vitamini formudur. Kırışıklıkları iyileştirmek ve cildi yenilemek gibi faydalar sunarlar. Ayrıca, niasinamid cildin bariyer fonksiyonunu stabilize etmeye yardımcı olur ve yatıştırıcı bir etki sağlar. Bu, özellikle retinale yeni başlayanlar için önemlidir, çünkü cildin bir retinoid tedavisine uyum sağlamaya çalıştığı geçiş döneminde soyulma veya hafif rahatsızlık görülebilir. Retinal + Bakuchiol: Yaşlanma karşıtı etki için Bakuchiol genellikle retinoidlerin daha nazik bir alternatifi olarak kabul edilir ve doğal antioksidan özellikleri retinalin etkilerini tamamlar. Bu kombinasyon, güçlü yaşlanma karşıtı sonuçlar arayanlar için idealdir, aynı zamanda cilt tahrişini en aza indirir. Bu bileşenleri rutininizde iki ayrı ürün kullanarak birleştirebilirsiniz. Veya sadece her ikisini de içeren bir serum seçerek gençleştirici faydalarını tek bir adımda kolayca elde edebilirsiniz. Dikkatli Karıştırılması Gereken Cilt Bakım Bileşenleri: C Vitamini + Retinal Bu ikisini farklı zamanlarda kullanırsanız, çok iyi anlaşırlar. C vitamini sabah rutininizde, retinal ise gece rutininizde kullanılmalıdır. Bu basit kuralı takip ederek, her ikisinden de sorun yaşamadan yararlanabilirsiniz. Aslında, onları birleştirmek, pürüzsüz, parlak ve genç görünümlü bir cilt için idealdir. Çünkü C vitamini gündüz cildinizi korurken, retinal gece boyunca yeniden yapılandırır. Ancak, retinoidi ilk kez kullanıyorsanız, C vitamini kullanmaya başlamadan önce biraz beklemek önemlidir. Cildiniz retinoid tedavisine uyum sağlamaya çalıştığı dönemi geçtikten sonra, C vitaminini sabah rutininize yeniden dahil edebilirsiniz (tabii ki güneş kremini de dahil etmelisiniz). C Vitamini + Niasinamid Bu ikili çok çaba sarf etmesine rağmen iyi çalışmaz. C vitamini asidik bir ortamda en etkili ve stabil haldedir, niasinamid ise nötr pH’da en iyi sonucu verir. Bu ikisini karıştırmak, her ikisinin de faydalarını azaltabilir, bu nedenle bu ton eşitleyici yıldızlar ayrı ayrı en iyi şekilde çalışırlar. Retinal + Glikolik Asit Glikolik asit, cilt yenilenmesini artırma yeteneği sayesinde en etkili kimyasal peelinglerden biri olarak öne çıkar. Bu cilt kahramanı, yalnızca cilt tonunuzu aydınlatmakla kalmaz, aynı zamanda ince çizgileri en aza indirir ve koyu lekeleri soldurur. Ve peeling özellikleri sayesinde retinalin işini yapabilmesi için pürüzsüz bir zemin hazırlar. Ancak, glikolik asit ve retinalin aynı gün kullanılması cildinizin toleransına bağlı olarak tahrişe ve soyulmaya neden olabilir. İdeal olarak, bunları rutininize dönüşümlü günlerde dahil edin. Cilt döngüsü yöntemi, bu iki bileşeni rutininize eklemek için başlangıç dostu bir yoldur. Artık cilt bakım rutininizde bileşenleri nasıl birleştireceğinizi bildiğinize göre, bunu uygulamaya koyma sırası sizde. Ve her şeyden önce, cildinizi sevin, ona özen gösterin ve her zaman koruyun.
Daha fazla bilgi edinUVB, UVA, Mavi Işık: Güneş Radyasyonu ve Cildiniz Hakkında Her Şey
Yıllar geçtikçe birçoğumuz güneşe maruz kalmaktan kaçınıyoruz. Şapkalar ve uzun kıyafetler giymeye yöneliyoruz, bronzlaşmaktan ziyade çok geniş spektrumlu güneş kremini tercih ediyoruz. Bunda da haklıyız, çünkü cilt yaşlanmasının %80’ine güneşe maruz sorumludur. Ancak güneş, baş düşmanımız değildir. Sağlığa olan faydaları bizi enerjik tutar ve ruh halimizi yükseltici etkisi, sevdiğimiz "o nihayet yaz geldi" hissini verir. Güneşin tadını çıkarırken cildinizi nasıl koruyacağınızı merak ediyorsanız, farklı güneş ve ultraviyole (UV) radyasyon türlerini öğrenmek faydalı olacaktır. Güneş spektrumu nedir ve cildimi nasıl etkiler? Güneş, sağlığımızda hayati bir rol oynar. Zihinsel iyilik halimize katkıda bulunur ve D vitamini sentezinde rol oynar. Ancak aynı zamanda elektromanyetik radyasyon adı verilen bir şey de yayar. Bunun bir kısmı yeryüzüne ulaşmadan önce emilir, dağılır ve yansıtılır; bize ulaşan radyasyona ise güneş spektrumu denir. Güneş spektrumu, elektromanyetik frekanslarına göre gruplandırılan farklı türde radyasyonlardan oluşur. Bunlardan bazıları, ultraviyole A radyasyonu (UVA) ve ultraviyole B radyasyonu (UVB) sizlere tanıdık gelebilir. Ancak görünür mavi ışık ve kızılötesi radyasyon da cildinizin görünümünü değiştirebilir. Yukarıdaki tabloda bu güneş radyasyonu spektrumunu görebilirsiniz. Bu spektrum en güçlü ışınlardan (ultraviyole) en zayıfına (kızılötesi) kadar uzanır. Her birinin cildinizi nasıl etkilediğini öğrenelim. UVA ve UVB radyasyonu arasındaki fark nedir? UVB radyasyonuYaz aylarında bronzlaşma çizgilerinden sorumlu olan bu ışınlar esas olarak cildin yüzeyini etkiler. UVB radyasyonuna maruz kalma, günün saati, yer ve hava durumuna bağlı olarak dış mekanlarda meydana gelir. UVB radyasyonu sadece cildinizin en dış tabakasına ulaşsa da kalıcı etkileri olabilir. ISDIN Tıbbi Direktörü Dr. Aurora Garre, UVB radyasyonunun “kısa vadeli cilt hasarının ana nedeni” olduğunu, buna güneş yanıklarının da dahil olduğunu açıklamıştır. Neyse ki, vücudumuzun antioksidan sistemleri UVB radyasyonuna aşırı maruz kalmanın neden olduğu DNA hasarını onarmaya yardımcı olabilir. Ancak tekrarlayan güneş yanıkları doğal yenilenme kapasitemizi zayıflatabilir ve cilt kanseri riskimizi artırabilir. UVB Radyasyonu Kısa Bilgi Ana cilt endişesi: Güneş yanıkları ve cilt kanserindeki rolleri Nerede maruz kalınır? Açık havada tüm hava koşullarında Ekstra Bilgi: Hava koşullarına bakılmaksızın tüm açık hava koşullarında cilt yanıkları meydana gelebilir ancak seviyeleri değişir. SPF (güneş koruma faktörü) ile ilgili konuştuğumuzda, UVB radyasyonuna karşı koruma faktöründen bahsediyoruz. Koruma, minimal (SPF 2’den 12’ye kadar), orta (SPF 12’den 30’a kadar) ve yüksek (SPF 30 veya üzeri) olarak değişir. UVA RadyasyonuÖte yandan, “UVA radyasyonu, foto yaşlanma ve cilt kanseri gibi uzun vadeli hasarlardan sorumludur” diyor Dr. Garre. UVA radyasyonu cilde derinlemesine nüfuz eder, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümüne katkıda bulunan kolajeni parçalar. UVA radyasyonu ayrıca foto immünosupresyona neden olur ve güneş alerjilerinin ana nedenidir. UVB'nin aksine, UVA ışınları bulutlu günlerde ve arabanızda, ofisinizde veya evinizde bile cildinize ulaşır. Bu yüzden yıl boyunca her gün güneş kremi ile kendinizi korumanız çok önemlidir. UVA Radyasyonu Kısa Bilgi Ana cilt endişesi: Cilt yaşlanmasının belirtileri, güneş alerjileri ve cilt kanseri Nerede maruz kalınır? Yıl boyunca iç ve dış mekanlarda Ekstra Bilgi: Yıl boyunca kapalı ve açık alanlarda geniş spektrumlu olarak etiketlenmiş güneş kremini tercih edin. Bu, FDA standartlarına göre UVA koruması sağladığı anlamına gelir. Ve SPF ne kadar yüksekse, UVA koruması da o kadar yüksek olacaktır. Diğer güneş radyasyonu türleri cildimi etkileyebilir mi? Güneş Mavi IşığıGörme yetimizi bu ışığa borçluyuz. Bu mavi ışık, insan gözünün görebileceği radyasyon aralığında olan, yüksek enerjili görünür bir ışıktır. Hem iç hem de dış mekanlarda bize ulaşır ve her gün güneş mavi ışığına maruz kalırız. Ancak bu durum iyi haber değil. Son araştırmalar, güneş mavi ışığının, özellikle daha koyu cilt tonlarına sahip kişilerde koyu lekeler veya düzensiz pigmentasyon ile bağlantılı olduğunu göstermiştir. Ayrıca ultraviyole radyasyonla birlikte cilt üzerinde zararlı etkileri olduğu da bulunmuştur. Güneş Mavi Işığı Kısa Bilgi Ana cilt endişesi: Koyu lekeler ve düzensiz pigmentasyon Nerede maruz kalınır? Yıl boyunca iç ve dış mekanlarda Ekstra bilgi: Güneş mavi ışığının neden olabileceği hasar genellikle cep telefonları veya dizüstü bilgisayarlar gibi yapay mavi ışık kaynaklarıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak, izleme seansınızı hemen iptal etmeyin. Güneş mavi ışığı, ekranlar tarafından yayılan mavi ışıktan 100 ila 1000 kat daha yoğundur. Bu nedenle ekran süresini azaltmaktan ziyade güneş kremi kullanımını artırmayı öncelikli hale getirir. Kızılötesi Radyasyon Kızılötesi radyasyon, UV radyasyonundan birkaç yönden farklıdır. En belirgin farkı daha sıcak olmasıdır. UV radyasyonu hissedemezken, cildimiz güneşten gelen Kızılötesi-A ışınlarını emer. Bu da o sıcak, güneşli bir his yaratır. Fizyoterapi tedavilerinde kullanılan bu radyasyon türü, yoğun ve yerel ısı ile ağrıları hafifletebilir ve kas ağrısını azaltabilir. Ancak, iyileştirici özelliklerinin yanı sıra bazı dezavantajlar da getirir. Kızılötesi radyasyon, güneş radyasyonunun en zayıf türü olmasına rağmen, yine de cildin içine nüfuz edip zararlı oksidatif strese neden olabilir. Ayrıca ultraviyole radyasyonu ile birlikte hareket ederek foto yaşlanma belirtilerini daha da artırır. Kızılötesi Radyasyonu Kısa Bilgi Ana cilt endişesi: Cilt yaşlanması belirtilerini artırma Nerede maruz kalınır? İç ve dış mekanlarda Ekstra bilgi: Yüksek sıcaklıklı ortamlarda çalışmanın aslında sizi daha yaşlı gösterebileceğini biliyor muydunuz? Aşırı sıcaklıkların (Kızılötesi radyasyon A yoluyla) cilt yaşlanmasının görünümünü artırdığı gösterilmiştir. Ve sıcaklık, cildinizin nasıl göründüğünü etkileyen etkenlerden sadece biridir. Sık Sorulan Sorular UV radyasyonu ve cilt rengi arasında bir ilişki var mı? Ten renginiz ne olursa olsun, güneş veya UV radyasyonunun zararlı etkilerine maruz kalabilirsiniz. Ve bu etkiler cilt kanseri gibi sonuçlara yol açabileceği için doğru güneş koruma yöntemlerini kullanmak son derece önemlidir. Ancak, bazı insanların ciltleri UV ışınlarından daha fazla zarar görme olasılığına sahiptir, örneğin: Açık cilt tonlarına sahip olanlar Çocukluk döneminde tekrar tekrar güneş yanığı yaşayanlar Kapalı alanlarda bronzlaşma yatakları kullananlar Ailede cilt kanseri öyküsü olanlar 50 yaş ve üzerindeki bireyler Cildi ve gözleri UV radyasyonuna karşı daha hassas hale getirebilen bazı ilaçlar veya kozmetikler kullananlar (bazı antibiyotik türleri, doğum kontrol hapları ve topikal ilaçlar dahil) Melanositler cildi UV radyasyonundan nasıl korur? Melaninin sizi güneşin ultraviyole ışınlarından koruduğu doğrudur. Peki nasıl mı? Cildinizin en dış tabakasında, melanosit adı verilen pigment hücreleri bulunur. Bu hücreler, cildin UV radyasyonuna (özellikle UVA ışınlarına ve mavi gün ışığına) tepkisi olan melanogenezden sorumludur. Melanin, koruyucu bir pigment ve doğal bir renklendirme şeklidir. Yani güneşte olduğunuzda, cildiniz güneş ışığına karşı bir savunma mekanizması olarak daha fazla melanin üretir. Ve bu yüzden bronzlaşma veya güneş yanığı, güneşe maruz kalmanın bir işaretidir. Kendimi nasıl koruyabilirim? Bilgi güçtür! Güneş radyasyonu, günlük hayatımızda olumlu bir rol oynasa da, kontrolsüz maruz kalma sağlık riskleri oluşturabilir. Farklı güneş ve UV radyasyon türlerinin etkilerini anlamak, günlük güneş koruma konusunda akıllıca kararlar vermenize yardımcı olabilir. Cildinizi korumaya ve onarmaya yardımcı olmak için yüksek SPF'li geniş spektrumlu güneş kremlerimizi keşfedin. Ve en önemlisi, cildinizi sevin, ona iyi bakın ve her zaman koruyun.
Daha fazla bilgi edin